kant

Ana Sayfa/Tag: kant

Bir çukurda deliriyoruz ve bu çok iyi

Diyalektik oldukça popüler bir sözcük, kullanması havalı, anlaması, hele hele uygulaması çok zor. Kuşku demek çünkü. Peşinizi bırakmaz. Mantık örgüsünü oturtursunuz, kavramlar yerli yerindedir ama o, kendinizi bir bütün olarak kavramadığınız sürece baskı yapmaya devam eder. İlm-i tevhîd kimine yetse de hakikatinde İnsan, kendini bir Özbilinç varolanı olarak bilmek ister. Yoksa hep bir tamamlanamamışlık tortusu yayılır yaşama. Hegel, bu diyalektik yırtılmada kalmayı delilik olarak tanımlar; o nedenle, kurgul aşamaya geçilmelidir. [...]

2021-03-26T05:52:07+00:00Nisan 20th, 2020|Yaşam, Yazılar|

Halkların kardeşliği mi gerçekten?

Bugün ekranıma düşen bir tweet ile irkildim. Şöyle sesleniyordu: “Kürt aydınlarına düşen PKK ve HDP’den hesap sormaktır; fakat sırf bunu yapmak için Türk devleti ile aynı safa düşenler düşkündür. Türkleşen, Türkiyelileşen, Türkiyecileşen bizden değildir. Nokta.” Mantıksızlığı ortada olan bu ifade, oksimoron ifade midir, paradoks mudur kararı size bırakıyorum. Aydın olan, aydınlanmış olan, nasıl “ötekileştirici” olacak? Bu çok ciddi bir sorun. Sola sarılarak, demem o ki, halkların kardeşliği söylemine sarılarak; soldan [...]

2021-03-26T07:48:15+00:00Nisan 11th, 2020|Politika, Yazılar|

Devletin sonu: Deneyimin piçlerini kendi çocuğu sanan akıl

Marcus Aurelius’un “Düşünceler” adlı kitabı, evren, akıl, erdem, yasa, iyi, erdemli yaşam gibi ilkelere günümüzde de kılavuz edebilecek zengin düşünceler, önermeler içerir. Bugün, bu kitabı okurken, aniden parti iç tüzüklerine bakma gereksinimi duydum. “Erdem” sözcüğü, Adâlet ve Kalkınma Partisi’nin tüzüğünde beş kez geçiyor. Erdem yerine yeğlenilmiş olabileceğini düşündüğüm “fazilet” sözcüğü ise hiç geçmiyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin tüzüğünde ise erdem iki tümcede üç kez kullanılmış ve partili olmanın önkoşulu olarak belirlenmiş: [...]

2021-03-26T07:54:46+00:00Nisan 8th, 2020|Politika, Yazılar|

Nesnel Gerçekliğin Olmadığı mı Kanıtlandı?

Bu yılın mart ayı başında önemli bir deney sonucu açıklandı. Nesnel gerçeklik diye bir şeyin olmadığını gösteren bu sonuç, şaşırtıcıydı. Konuyla ilgili yapılan açıklamalar yetersiz kaldı. Binlerce sayfa yazıldı, ama ne olup bittiğiyle ilgili bir türlü tatmin eden bir anlayışa ulaşılamadı. Öznel ve nesnel tanımlarının, “bana göre” anlayışıyla yapılıyor olması, karmaşık durumu daha da karmaşıklaştırdı. Sıradan vatandaş için öznel olan düşünce, nesnel olan ise dış gerçekliktir. “Sıradan” sözcüğüyle yapılan atıf, [...]

2021-03-26T08:32:46+00:00Şubat 3rd, 2020|Felsefe, Yazılar|