Yaşam

Töre yoksa yasa yok

İnsan bir tarih varlığıdır ve kendini öyle kavrar. Kendine "ben" dediğinde, kendiyle iletişimi sağlayan aracı dildir ve dil de tarihsel bir süreçte oluşmuş varlıktır. İnsanın kendini varoluşunu idrak ettiği uzam da öyledir; bir yere, bir toprak parçasına ait olarak doğar ve o uzamın da bir tarihi vardır. Bedenin tarihi ise genlerinde işlidir. Doğduğunda kendini akışında bulduğu tarihe "yatay tarih" diyelim. Yatay tarihi lineer kavrarız; eş deyişle bir geçmiş-şimdi-gelecek örüntüsü içinde. [...]

2022-05-08T06:29:27+00:00Mayıs 8th, 2022|Yaşam|

Bu defa seni bağışlıyorum…

Platon, bir parrhesiastes'tir. Bir tiranı eleştirmiş, onun adaletle bağdaşmadığını söylemiş, hakikati dile getirmiştir. Bu nedenle köle olarak satılmıştır koca Platon. Demokrasilerde, parrhesia bir haktı; bu hakla donatılan yurttaş, mecliste ya da agorada yapacağı konuşma için, bir anlamda, dokunulmazlık kazanmış olurdu. Demokrasinin sağlıklı işlemesi için özel bir önemi vardı ve hakikati konuşmayan kişi, köle seviyesine inmiş kabul edilirdi. Parrhesia hakkını kullanmak isteyenin, hakikati dile getiriyor olması zorunludur. Yalın ve net. Retorik karşıtı bir [...]

2022-04-16T17:12:36+00:00Nisan 16th, 2022|Yaşam|

Mağduriyetin Panzehri Nedir?

Ülkemizde, neden özlediğimiz düzeyde muhalefet olmadığını düşündünüz mü hiç? Muhalif cepheden gelen eleştirilerin, neden bizi bir türlü tatmin etmediğini? Hiç, tartışırken, karşı tarafa hak vermenin, olanaksız olduğunu düşündünüz mü? Sonra, kafanızda bitmek bilmeyen bir monolog olduğunu? Son soruma, "evet" dediyseniz; önce, karanlık, derin bir kuyuya düştüğünüzü hissetmiş, kısa bir zamanda sonra da aslında "düşme"nin hiç gerçekleşmediğini, halihazırda hep o kuyunun dibinde olduğunuzu anlamışsınızdır. Önceden çok yazdım ama burada yeniyim; tekrar [...]

2022-04-16T17:07:40+00:00Nisan 16th, 2022|Yaşam, Yazılar|

Biçim İle İçerik Uyumsuzluğu Sorunu: Hekim Mi Doktor Mu?

Son günlerde popüler bir kullanım hâline gelen “doktor düşmanlığı” kalıbı, en az iki yönüyle olanaklı değildir. Öncelikle, bir insan, hemen her türlü koşulda kendi yaşamını birinci plana koyar. Bu biricik varlığın sağlığı bozulduğunda, bir hastalık tehditi ile karşılaşıldığında ilk olarak bir hekime gereksinim duyulur. Bu türden bir kurtarıcıya neden düşman olunsun? Bu ontolojik çelişki, kalıbın ancak duygusal bir kullanımına izin verir, mantıksal değil. Düzgün işleyen, demem o ki duygu ve [...]

2022-04-16T18:01:55+00:00Nisan 16th, 2022|Felsefe, Yaşam, Yazılar|

“Mother”, Twitter ve Ben

Bugün izlediğim filmden aldığım ders kalıcı ise, ekranla ve Twitter ile ilişkim ebediyen değişti demektir. Aklını sevdiğim bir arkadaşımın yorumlayacağı bir filmi izlemeye karar verdim. Film, eskiden, yaptığım hemen hemen her hatada kendimle hesaplaşma biçimimin bir kısa özeti gibi. Önüne geçilemeyen bir sele, girdaba yakalanmış o eski hâlimin ekrana yansıması. Film, Darren Aronofsky’nin Mother (2017) adlı filmi; izleyenlerin okumaya devam etmesini, izlemeyenlerinse önce, izlemesini öneririm. Hem kadın ve erkek hem [...]

2021-07-03T14:32:10+00:00Temmuz 3rd, 2021|Yaşam, Yazılar|

Bir Saray İnşa Etmek

  Okuyanlar bilir, "Yokluğun Terbiye Ettikleri" adlı yazımda, nitelikli bir ilişki için kendimizi kontrol etmenin yetmediğini, karşımızdakini de kışkırtmamamız gerektiğini yazmış ve bunu nefs köpeğimi bağlamak, karşımdakinin de köpeğini havlatmamak olarak adlandırmıştım. Bugün orada sergilediğim "şimdi ve burada" anlayışını aşan bir düşünme biçimine geçtiğimi, ilişkilerde çözümü daha da derinlerde aradığımı anlatmak istiyorum size. Bunlar benim şahsi çıkarımlarım elbette. İlişkilerimde, her türlü sürtüşmede, kendimin nerede hata yaptığını araştırırım. Eyleme çıkmamış bir [...]

2021-03-25T14:03:28+00:00Şubat 24th, 2021|Yaşam, Yazılar|

Türkiye’de, köşe yazarlığı sorunu

Kulağına kar suyu kaçmış bir köşe yazarı olarak yazıyorum bu satırları. On yıl kadar önce, “köşe yazarlarının bilinci, ortaokul seviyesinde olan ülkemizde…” diye bir cümle işitmiş, bu konuda düşünmeye başlamıştım. Bir ay kadar önce de Baykuş dergisinin Hegel sayısına, “Felsefe, akademik bir boncuk oyunu değildir!” başlıklı bir yazı ile katkı vermiş olan, Doğan Göçmen’in satırlarında benzer bir göndermeye denk geldim. Doğan Göçmen: “Felsefe, bu kadar basit bir biçimde hazırlanıp hazmedilecek [...]

2021-05-26T07:43:29+00:00Nisan 28th, 2020|Yaşam, Yazılar|

Hepsi aynı takımdan: yalnızlık, ölüm, dürüstlük ve dostluk

Her şeye katlanır da insan, kendine katlanamaz. Tanımadığı biriyle başbaşa kalır; kendi ile kalamaz. Yalnızlık korkusu denilmiştir bunun adına. Yalnızlık korkusu, değil hakkında tartışılması, cümlede geçmesinden bile rahatsızlık duyulan bir düşmandır. Bireylerarası ilişkilerde, değinilmeyerek gözetilen bir sözsüz hukuk içeriğidir. Yalnızlık, yaşamı etrafında örgütleyen güçlü duygulardan biridir; çünkü, ölmeye yazgılıdır insan. Yalnızlık, ölümü çağrıştırır. Sürekli kaçtığımız, yüzleşmeye hazır olmadığımız ve ne hazindir ki, olacağından emin olduğumuz tek olay. Bu nedenle, yalnız [...]

2021-03-25T16:32:34+00:00Nisan 26th, 2020|Yaşam, Yazılar|

Ütü ile ev ısıtanlar

Astronomi, en eski bilimlerdendir, psikoloji ise en genç bilimlerden. Kendinden en uzakta olanı merak eden insanın, kendi ruhsallığına sıra çok sonra gelmiştir. Bir akıl, ruh ve beden varlığı olarak insan, “dışarıda” olanı bilmek, bu bilgi üzerinden yaşamını düzenlemek ister. Kimliğin yapılandırılması, refahın elde edilmesi yolunda harcanan çabaya karşın; kişinin, huzurlu, kendinden râzı bir yaşam sürdürdüğünü söylemek kolay değildir. Sıkça, derin bir boşluk, anlamsızlık düşünce ve duygusu eşlik eder yaşantıya. İnsan, [...]

2021-03-25T16:34:10+00:00Nisan 26th, 2020|Yaşam, Yazılar|

Twitter, Facebook kullanımı ve linç

Uygarlığın, teknolojinin, insan aklının geldiği doruk noktayı işaret eden İnternet ortamında, medeniyetsizliğe doğru hızlı bir çözülme demek olan linçlere tesadüf etmek, bir bakıma şaşırtıcı. Yapay zekâyı anlamaya çalışırken, kendimizin yapay zekâ ile benzerliğini keşfetmeye başlamamız gibi, sosyal medyada içerik üretirken bir kimlik de inşâ ediyoruz. Yüksek sayıda takipçi hedefi, sıklıkla, niceliğin, niteliğe; kolayın, zora yeğlenilmesine neden oluyor. Paylaştıklarımız, paylaşmaya korktuklarımız, alınan etkileşimlere verdiğimiz tepkiler, bilinç seviyemize bakmak için sağlam bir [...]

2021-03-25T16:35:32+00:00Nisan 26th, 2020|Yaşam, Yazılar|