hz. isâ

Ana Sayfa/Tag: hz. isâ

Salome, Yudit ve Delila

Yazı yazmak için oturup yarım bırakanlardanım. Her oturuşumda iki davetsiz misafirim olur: Platon ve Aristoteles. Konuşmadan, beni esir alırlar. Platon olanaklı olduğu ölçüde soyut olanda kalmamı, İdeal olanı vurgulamamı önerir: “Veciz olanı, lakonik ifadeyi anlamayanla işin ne?” diye sorarak baskı kurar. Aristoteles ise tüm bağlantıları göstermemde, bir dizge oluşturmamda ısrar eder; analitik ve mükemmeliyetçi yanımı esir alır. Onları anlamaya çalışıyor olmamdan dolayı, beni böylesine teklifsizce ele geçirmeyi kendilerine hak görmelerine [...]

2021-03-25T15:13:56+00:00Nisan 28th, 2020|Sanat, Yazılar|

Deneyim ve bilgiyi bir etmiş kadınlar

Annemarie Schimmel, Ankara Üniversitesi’nde Dinler Tarihi alanında eğitimi vermiş ilk kadın ve ilk gayrimüslimdir. Harvard Üniversitesi’nde kürsü sahibi olan Schimmel, bu üniversitede yirmi beş yıl çalışmıştır. Kitapları, şiirleri, aldığı ödüller saymakla bitmez. Ülkemizde çalıştığı dönemde, Tasavvuf  araştırmacısı olarak da kendini yetiştirmiş, halkla iç içe yaşamıştır. Köylerimizi gezmiş, köylü kadınlarımızla ilgili ilginç gözlemler yapmıştır. Sufi kadınlar üzerinde yaptığı çalışmalarla bilinen Camilla Helminski, Londra’da eğitim vermiş Nakşibendi önder Rus Irina Tweedie, İslâm [...]

2021-03-25T16:29:23+00:00Nisan 26th, 2020|Kadın, Yazılar|

Mitler ve Dinin Anlattığı Kadın Simgeselliği

Batılı düşünce, “Judeo-Christian” kökleriyle, dünya sanatına ve felsefesine yön vermiştir. Mitler ve dinlerin, bilincin gelişim basamaklarının anlaşılmasındaki en önemli araçlardan olduğu, Batılı aydınlarca, bizdeki gibi yadsınmamıştır. Mistik anlayışın kaynağının nefste olduğunun bilinciyle, dinlerde “kadın” ile anlatılmak istenilenin, kısa bir simgesel çözümlemesini, dört kitap üzerinden, İslâm perspektifiyle yapmaya çalışacağım. Yerim dar, yorumlardan bir yorumla ve sadece ana hatlara dokunabilirim. Günümüzde, mitler ve dinler, güncellikleri olmayan, masalımsı, muğlak,  anlatımlar olarak kabul görürler. [...]

2021-03-25T16:30:16+00:00Nisan 26th, 2020|Kadın, Yazılar|

Söz verme zamanı yaklaşıyor

Koyduğumuz hedeflere ne ölçüde ulaştığımızı denetleyecek mahkemeyi kuracağız yakında; sonra, heyecanla yine yeni hedefler koyacağız yeni yıla. Kişi, kendine bir söz verdiğinde, bir ideali olduğunda onu yerine getirmek, kolaylık açısından üç aşamalı oluyor: Uyulması gereken kuralları hazır bulunduran, başarının somut gereçlerle kontrol edilebildiği sistemler: kurs, okul, seminer vb. Uyulması gereken kuralları kendimizin koyduğu, başarının somut gereçlerle kontrol edilebildiği sistemler: sigarayı bırakmak, kitap okumak, daha az televizyon izlemek, namaz kılmak, oruç [...]

2021-03-25T16:38:36+00:00Nisan 25th, 2020|Yaşam, Yazılar|

Son Bektâşîlerden, Leonard Cohen

Eski Ahit’te, Hz. Eyyûb, nefsini alt etmek üzere yola çıkmış bir tâliptir. Gösterişli yaşantısı, Rab’den çıkan izinle, Şeytan tarafından, elinden alınır. O güne kadar kendinin saydığı her şeyi yitirmiştir. Sefil bir durumdadır; vücudunda açılan yaralardan kokular çıkmakta, etini kurtlar yemektedir. Sabır ve isyanla dolu iç çelişkileri içinde acı çeken Eyyûb, kendi gününe lânet eder, Rabbine isyan eder, kıvranır. Üzerindeki elbiseler bile kendinden iğrenmektedir! Yalan söyleyecek değilim. Sabırla özdeşleştirilmiş bu peygamberi [...]

2021-03-25T17:28:09+00:00Nisan 25th, 2020|Yaşam, Yazılar|

İsrail Değişmeyecek, Biz Değişeceğiz

İsrail kaynaklı her sorunda, Türk halkı olarak verdiğimiz tepki hemen hemen hiç değişmiyor: Çocuksu, duygusal köpürme. Benzer biçimde, hükümetin söylem-eylem karşıtlığını da sanırım artık kanıksadık: Çocuklar pışpışlanır, büyükler aynen devam eder. Sorunu iki yönüyle ele almak istiyorum. Öncelikle, İsrail kaynaklı sorun yaşandığında, Türk Yahudileri’ne yapılan tehditlere değinmek gerekli. Kimi densizin, Yahudi vatandaşlarımıza ülkeyi terk etmeleri yönünde yaptığı çağrılar, misafir gittiği evde arkadaşı ile kavga ettiğinde onu kendi evinden kovan çocuğun [...]

2021-05-12T09:49:35+00:00Nisan 12th, 2020|Politika, Yazılar|

Ey Diyanet, yoksa siz de mi anlayacaktınız?!

Diyanet İşleri Başkanlığının, bu yıl 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın yıl dönümüne denk gelen Cuma hutbesi için gönderdiği kutlama metninde, Atatürk’ün adı geçmedi. Defalarca dinlediğim ve her seferinde dinlemekten büyük zevk aldığım bir olay vardır. Adlarını vermeyeceğim ünlü ustalar arasında geçen bu olay, dönemin TRT radyosunda çalışan bir saz heyeti ile ilgilidir. Gıyabında, sanatını eleştirip duran bir densizin yaptığı dedikodudan haberdar edilen büyük bir saz ustası, sakin bir tavırla şöyle der: [...]

2021-03-26T07:49:29+00:00Nisan 11th, 2020|Politika, Yazılar|

Hakikat Bu, Smokin de Giyer Şalvar da!

Dinle ilgili yazınca, ateistler kızıyor; bu coğrafyanın dinine biraz akıl gerek diyorum, “dinci” taife kızıyor; düşünme seviyemiz “doğal bilinç” diyorum herkes alınıyor. Yine de en tepkili olanlar felsefeciler, çünkü onlar, Tanrı’sız felsefe yapabiliyorlar; yeni bir ekol. Hatta felsefe fakültelerinde, “Burada dine ne gerek var?” sorusu samimiyetle soruluyor. İlâhiyat fakültelerinde ise akıl bir efsane: İslâm’ın Altın Çağı… Tamam da, Bakır Çağı’na geri döndük! Ne kadar samimi bir çaba gösterilse de günümüz [...]

2021-05-29T07:23:43+00:00Mart 2nd, 2020|Felsefe, Bilim ve Din, Yazılar|

Tanrım, Üç Boyutla Aran Niçin İyi Değil?

Topluma karıştığımız her ortamda, biz meşgulken zeminden akıp giden bir ırmağa benziyor bilinçaltımız. Kokusu ve renginde gözlemlemeye başladığımız ürkütücü değişiklikler, debisinin de bir hayli yükselmesi nedeniyle tehlikeli bir hâl aldı. Artık, üzerinde durduğumuz zemini sarsıyor, dengemizi bozuyor. Maruz kaldığımız bu akıntının, bir girdap oluşturup oluşturmaması, bizim kendimizi nerede konumlandırdığımızdan bağımsız olmasa gerek. İnsan psişesini, sadece kişiyi ilgilendiren bir konu olarak ele almanın, kişisel bir bakış içine hapsetmenin, ölümcül bir hata [...]

2021-06-05T15:16:38+00:00Mart 1st, 2020|Din, Yazılar|

Hz. Muhammed Kimin Dinindendir?

Hz. Muhammed’in dininin ne olduğu sorulsa, ezici çoğunluk, “İslâm” olduğunu söyleyecektir. Oysa Kur’ân-ı Kerîm’de, O’na, İbrahim’in dininden olduğu söylenir. Başka bir peygamber değil ama İbrahim Peygamber. Hz. İbrahim, başat üç özelliğiyle anılır: Hanîf, tek başına bir ümmet, müşriklerden olmayan. Hanîf olma konusu çok önemlidir. Elimin altındaki sözlükler, bu sözcüğe yalnızca, İslâm’a tâbi olarak, şirk ve dalâletten kurtulan kişi anlamını veriyor. Bu sözlükler şunlar: Kubbealtı Lûgatı[1], Türk Dil Kurumu, Türkiye Diyanet [...]

2021-03-26T08:25:40+00:00Şubat 23rd, 2020|Din, Yazılar|