Tanrı’yı, İnsan Kılmak
Akıl, yaptığı işte tanınmadığında, zihin yerine kullanılan bir sözcüktür. Arapça olan bu sözcük, ˁiḳāl bağ anlamına; aynı Sami kökten İbranice ˁāḳal ve ˁāgal; kıvırmak, halka yapmak anlamına gelmektedir. En belirgin özelliği, bağ kurabilme yeteneği olan aklın Türkçesi, us’tur. Zekâ ise tezkiye edilmiş akıldır: Filtre edilmiş, temizlenmiş, bileylenmiş, saflaşmış, fazlalıklarından kurtulmuş. [...]
Hakikat Bu, Smokin de Giyer Şalvar da!
Dinle ilgili yazınca, ateistler kızıyor; bu coğrafyanın dinine biraz akıl gerek diyorum, “dinci” taife kızıyor; düşünme seviyemiz “doğal bilinç” diyorum herkes alınıyor. Yine de en tepkili olanlar felsefeciler, çünkü onlar, Tanrı’sız felsefe yapabiliyorlar; yeni bir ekol. Hatta felsefe fakültelerinde, “Burada dine ne gerek var?” sorusu samimiyetle soruluyor. İlâhiyat fakültelerinde ise [...]
Nobel Ödülü ve Allah Her Ân Bir Şen’dedir
Paul Dirac’ın Kuantum Mekaniği ile Görelilik Kuramı’nı başarıyla birleştirerek anti-parçacığı bulmasının ardından, bunu daha büyük ölçekte de deneme girişimleri başladı. Bugüne kadar yürütülen, kapsam alanına oranla en kusursuz ölçülmüş bilimsel kuram olduğu belirtilen, Kuantum Elektrodinamiği (KED) Kuramı, böyle bir girişimin ürünüdür. Deney ve kuramın on milyarda bir ölçeğinde uyum gösterdiği [...]
Biliminsanı da Vahiy Alır
Bir şeyi bilebiliriz, ama bu, onu anladığımız anlamına gelmez. Ernest Rutherford’un, tarihte ilk kez atom-altı düzeye geçişe olanak veren deneyine dışarıdan bakıldığında, atom çekirdeği, tesadüfen bulunmuş gibi görünür. Karanlık laboratuvarda, can sıkıcı deneyi haftalar boyunca sürdüren, “Hocam bulamıyoruz,” yakınmalarıyla dışarı çıkan öğrencilerini tekrar laboratuvara gönderen Rutherford, α parçacığını arıyordu. Anlaşılmaz [...]
Okurla Dertleşme, Anlam Yitimi
Bazı okurlarım mistik konulara, dinlere değinmeden yazmamı istiyor. Yalnızca bilimle ilgili yazmamı tercih edenler var. Hakikatin peşinden koşmadan olmaz. Tek kanatla uçamayız, uçmazsak bakış açımızı genişletemeyiz. Hem, onu sıkça, aramadığımız, ummadığımız yerde bulmuyor muyuz: Kendimizde. Ararken bilim, din, sanat ve felsefenin karşı kamplar olmadığını anlasak, anlamlansak. Taraf tutmadan yazmaktan başka [...]
Celal Şengör ve Tutsak Aklımız
Sayın Celal Şengör’ün temsil ettiğini düşündüğüm bir grup var ülkemizde. Bu grubun üyelerini biraraya getiren ortak nitelik, derslerini eksik çalışmış olmaları. Gerçeğin, neredeyse dolaysızca bilinebileceğine olan inançları onları dogmatik kıldığından, bilimsel aklın, insan aklının çıkabileceği zirve olduğuna; realist olmanın duyusal eminlik demek olduğuna; metafiziğin ise, her türlü bilinçsiz duygusal köpürmenin [...]
Bir Şişe Bira ile Giden İman
İnsan için inen Kur’ân âyetlerinin, yasak merkezli, kasıtlı yorumlanmasından çok, insanın, eylem ve söylem bütünselliğinde ele alınarak yorumlanması, dinin, yalın, kirletilmemiş özüne daha uygundur. Kendini, Tanrı ile kulun arasına, denetleyici, hüküm verici bir mekanizma olarak tesis eden her anlayış, öncelikle, insan olmanın onuru demek olan özgürlük bilinci ile çatışır. Özgürlüğü [...]
Sinan Canan Lincine, Soner Yalçın Katkısı
Soner Yalçın’ın, gıda ve ilâç firmalarına karşı açtığı bayrağı protesto edenlerin iletilerini, sosyal medyadan takip etmek olanaklı. Eleştirilerin bir bölümü bilim adına yapılsa da bilimsel tutumdan öyle uzaklar ki. Beni şaşırtan, Soner Yalçın’ın, 25 Ekim 2018 tarihli yazısında, dayanaksız bir içerikle, haksız olanların yanında yer alarak, Sinan Canan lincine ortak [...]
Soyut Düşünme, Bilim ve Bizim Ateistler
DNA’mız, bilinen fizik yasalarına göre, evrendeki en yoğun veri depolama ortamı. DNA’ya sığacak biçimde formatlanabilseydi, bugüne dek yapılmış filmlerin tamamı, bir küp şekerden daha küçük bir alanda depolanabilirdi. Microsoft, Temmuz 2017’de, 200 MB veriyi, sentetik DNA’ya depoladığını açıkladı. Firma, on milyon sentetik DNA iplikçiğini, Twist Bioscience adlı şirketten satın almıştı. [...]
Bilgeliğe Giden Yolda Modern Fizik
Fritjof Capra, doktorasını teorik fizik üzerine yapmış bir fizikçidir. Parçacık fizikçisi ve sistem teorisyeni olarak, kariyer yaşamını Paris Üniversitesi, Londra Imperial Koleji gibi prestijli eğitim kurumlarında sürdürmüştür. Fiziğin Tao’su[1] adlı kitabın yazarı olan Capra, yaşayan bilgeler arasında anılır. Kitabının amacı olarak, basit ancak anlaşılması çok güç bir hedef koyar: Bilimin [...]