Yazılar

Ana Sayfa/Yazılar

Tanrım, Üç Boyutla Aran Niçin İyi Değil?

Topluma karıştığımız her ortamda, biz meşgulken zeminden akıp giden bir ırmağa benziyor bilinçaltımız. Kokusu ve renginde gözlemlemeye başladığımız ürkütücü değişiklikler, debisinin de bir hayli yükselmesi nedeniyle tehlikeli bir hâl aldı. Artık, üzerinde durduğumuz zemini sarsıyor, dengemizi bozuyor. Maruz kaldığımız bu akıntının, bir girdap oluşturup oluşturmaması, bizim kendimizi nerede konumlandırdığımızdan bağımsız olmasa gerek. İnsan psişesini, sadece kişiyi ilgilendiren bir konu olarak ele almanın, kişisel bir bakış içine hapsetmenin, ölümcül bir hata [...]

2021-06-05T15:16:38+00:00Mart 1st, 2020|Din, Yazılar|

Tarikat ve Cinsellik

Rıza Zelyut’un, Osmanlı’da Oğlancılık[1] adlı kitabının toplatılmasına karar verilmiş. Gerekçe olarak, "toplumsal yaşamın düzenli gitmesi için sadece yasalara uymanın yeterli olmayacağı" beyan edilmiş. Hemen her gün, tarikat liderleri ve din adamlarınca güncellenen, erkekler için tahrik edici uzuv ve eşya listesine, bu hafta mekân başlığı da açıldı. Söylenilecek yeni bir şey kalmadı sanırım; üzüntü, tiksinti, hayret barındıran tüm duygular aktarıldı. Konuyu hızla özetlemek istersek; anne dizi ve anne kolunun bile tahrik edici [...]

2023-03-02T05:43:42+00:00Mart 1st, 2020|Din, Yazılar|

Sayın Mücahit Bilici’ye Katkı ve Eleştiri

Ruşen Çakır’ın, İslâm’ın güncellenmesi ile ilgili olarak Mücahit Bilici’yle yaptığı söyleşi oldukça cesur ve ufuk açıcı, izlemenizi öneririm. İslâm’ı savunanlar ile eleştirenlerin, aynı bakış açısında olduklarını, bundan dolayı da bir çıkmaza sürüklendiklerini ya da daha doğru bir deyişle, içine düştükleri çıkmazdan kurtulamadıklarını gözlemliyorum. Bu nedenle kavramsal açıdan bakıldığında, sıkıntılı bulduğum bazı temel noktaları ele almaya çalışacağım. Sayın Bilici haklı olarak, “Allah’ın dini ise nasıl reform yapacaksın? Yani neyi değiştirmen gerekir?” [...]

2021-03-26T08:22:35+00:00Mart 1st, 2020|Din, Yazılar|

Reformist Anlayış, Böylece Otomatik Güncelleme

İslâm pratiğinin, kendinin, kendinden, İslâm karşıtlığına gebe kaldığı aşamayı tamamladık; bebek doğdu. İçi boş tekrarlara indirgenen ibâdetler, dinin ikiyüzlülüğe kurban edilmesi, annesinin ayakkabısını, giysilerini giymiş çocuk örneği gibi ortada bıraktı bizi: Ciddiye alınmıyoruz. Bu ülkede yaşayan hiçbir yetişkinin, bebeğin meydana gelişinde, bizâtihî katkısını inkâr etmemesi (kendini olumsuzlaması), zorunlu olarak olumluyu ortaya çıkaracaktır: Bu, bebeğin sorumluluğunun beraberce üstlenilmesidir. Hasta olduğunu kabul etmek ve bir doktora gitmek olumludur. İslâm, bildirilmiş son din [...]

2021-03-26T08:23:19+00:00Mart 1st, 2020|Din, Yazılar|

Hz. Eyyûp ve Kibir

Cizvit Rahip Roberto Busa, Katolik inancındaki yedi büyük günahı esas alarak, istatiksel bir çalışma yapar ve sonuç olarak, kadınların en çok kibir nedeniyle günah çıkardıklarını ortaya koyar. Kibir, cinsiyet ayrımı yapmadan, kendini düşünce ve duygu düzeyinde gösterir ve “büyüklük taslamak, yüksekten bakmak,” anlamına gelir. “Kabr” mezar demektir. Hakikaten, kendini başkalarından büyük görmek ve gururlanmak insanda neşe, zevk, güzellik bırakır mı? Kibir ehlinin yürüyen bir mezar olması kaçınılmaz değil midir? Şa’şaalı [...]

2021-03-26T08:24:03+00:00Mart 1st, 2020|Din, Yazılar|

Kutsal-Dışı Bir Yaşam Olanaklı mı?

Kozmosun tamamı, bir hiyerofani olabilir mi? Eğer öyleyse, kutsal-dışından söz etmek olanaklı mıdır? Kutsallıktan tamamen arındırılmış bir kozmos düşüncesi, insan zihninin yeni bir keşfidir Mircea Eliade’ye göre. Kutsal olanın, dinle bağıntısı kurulduğunda, dinler kalksa da dinselliğin kalkıp kalkmayacağı yerinde bir sorudur. Binlerce yıllık deneyimin yerini alan aklın, nihayetinde “deneyim”in aktardığı bütünselliğe işaret eden bulgulara ulaşması tesadüf olabilir mi? İşaret edilen bilimsel çalışma konuları şunlardır: Hologram evren ve kozmosun bilinçli olma [...]

2021-03-26T08:24:48+00:00Şubat 23rd, 2020|Din, Yazılar|

Hz. Muhammed Kimin Dinindendir?

Hz. Muhammed’in dininin ne olduğu sorulsa, ezici çoğunluk, “İslâm” olduğunu söyleyecektir. Oysa Kur’ân-ı Kerîm’de, O’na, İbrahim’in dininden olduğu söylenir. Başka bir peygamber değil ama İbrahim Peygamber. Hz. İbrahim, başat üç özelliğiyle anılır: Hanîf, tek başına bir ümmet, müşriklerden olmayan. Hanîf olma konusu çok önemlidir. Elimin altındaki sözlükler, bu sözcüğe yalnızca, İslâm’a tâbi olarak, şirk ve dalâletten kurtulan kişi anlamını veriyor. Bu sözlükler şunlar: Kubbealtı Lûgatı[1], Türk Dil Kurumu, Türkiye Diyanet [...]

2021-03-26T08:25:40+00:00Şubat 23rd, 2020|Din, Yazılar|

ABD’de Bilim Çıkmazına Önerilen Bir Model Olarak Atatürk

Stony Brook Üniversitesi, Felsefe Bölümü Kürsü Başkanı Robert Crease, aynı zamanda bir bilim tarihi uzmanı. ABD’de yayımlanmasının üzerinden, henüz bir hafta bile geçmeden, The Workshop and the World: What Ten Thinkers Can Teach Us About Science and Authority[1] adlı kitabı, bilim dünyasında ilgiyle karşılandı. Etkisi dünyaya yön verecek denli önemli on düşünürden birinin Atatürk olduğunun saptandığı bu kitap, Türkiye’de de farklı bir heyecana neden oldu. Artık, buzulların eridiği konusunda bile [...]

2021-03-26T08:26:29+00:00Şubat 20th, 2020|Bilim, Yazılar|

Genetiği Tasarlanmış Bebekler Neden Bir Devrim?

Çinli bilimci, He Jiankui, genetiği tasarlanmış ilk insanlar olan ikiz bebeklerin doğduğunu açıkladı. Lulu ve Nana takma adları verilen bebekleri farklı kılan özellik, insanlarda AIDS virüsünün geçişine izin veren gen olarak bilinen CCR5 geninin, devre dışı bırakılmış olması. Böylece, HIV+ olan babalarının hastalığı onlara aktarılmamış oldu. Çin, ilerleyen satırlarda ele alacağım sakıncaları da olan bu yöntemi, embriyolar üzerinde denediğini geçtiğimiz yıllarda açıklamıştı. Bu konuda en tutucu, yasaları en katı gelişmiş [...]

2021-09-05T13:37:10+00:00Şubat 20th, 2020|Bilim, Yazılar|

Doğru Tedavi Ediliyor muyuz?

Tıpta branşlaşmanın avantajlarının ortadan kalkması, bir kardiyoloğun bizi kalpten; göz doktorunun gözden ibaret kabul etmesiyle başlıyor. Amerika’da, on beş ciddi kronik rahatsızlık tanısından yalnızca birini almış hasta sayısıyla bunların beşinden tanı almış hasta sayısını gösteren grafiklere denk geldim. Aradaki fark endişe verici. Kısaca, bir hastalık tanısını takiben hastalık sayımız artıyor. Buna bağlı olarak içtiğimiz ilaç sayısı da. Verilen ilaçlar, ağırlıklı olarak baskılama ve yavaşlatma odaklı çalışıyor. Çoğu kez, hastalık belirtileri [...]

2021-03-26T08:27:55+00:00Şubat 20th, 2020|Bilim, Yazılar|